İŞYERİ TRENDLERİ – 2022
Küreselleşme ve teknolojideki gelişmeler, işyerlerinde yeni trendlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu trendlerden en önemlisi uzaktan çalışan firma sayısındaki artıştır. 2020’deki pandemi kapanmaları, uzaktan çalışmadaki bu büyümeyi hızlandırmıştır. İşyeri sağlığı, esneklik ve öğrenme, işyeri trendlerini etkileyen diğer ana faktörlerdir.
Başlangıçta çalışanlarının evden çalışmasına izin vermekte tereddüt eden işletmeler, artık sanal ofislerin pratik, sürdürülebilir ve hatta çok daha üretken olduğuna dair kanıtlara sahipler. Owl Labs’ın hazırladığı 2021 Uzaktan Çalışma Durumu Raporuna gore; ankete katılan 2.050 tam zamanlı uzaktan çalışanın %90’ı, ofiste çalışmaya kıyasla uzaktan çalışırken çok daha üretken olduklarını, %74’ü pandemiden sonra uzaktan çalışmanın zihinsel sağlıkları için daha iyi olduğunu, %84’ü uzaktan çalışmanın onları daha mutlu ettiğini ifade etmiştir. Rapora gore; çalışanların birçoğu uzaktan çalışabilmek uğruna maaşlarında kesintiye razıdır.
Çoğu çalışan pandemi sırasında evden çalışırken, bazıları ofisleri tamamen terk etmeyi reddetmiştir. Bu durum hibrit çalışma modeline yol açmıştır. Hibrit çalışma modeli önemli ölçüde popülerlik kazanmış olup uzmanlar, birçok şirketin hibrit ofislere taşınmasını beklemektedir. McKinsey tarafından yapılan bir analiz; önümüzdeki yıllarda, en azından haftanın bir bölümünde, üç ila dört kat daha fazla profesyonelin uzaktan çalışacağı yönündedir. Ancak işletmelerin çalışan katılımı, işbirliği ve öğrenim için ortak bir alana sahip olma ihtiyacı, pandemi sonrasında da hala önemini korumaktadır. Ofisler, bir işletmenin merkezi olmaya devam edecek ve yakın zamanda bu durum değişmeyecektir. Bu durum, aynı zamanda hibrit çalışma modelini de güçlendirmektedir.
İşverenler, İK profesyonelleri ve işyeri tasarım profesyonelleri, işyerlerini ve çalışma düzenlerini tasarlarken şu hususlara dikkat etmelidir:
-Uzaktan ve hibrit çalışma,
-Sanal ekip oluşturma,
-Esnek çalışma saatleri,
-Çalışan sağlığı ve güvenliği,
-Çok fonksiyonlu çalışma alanları,
-Sürekli öğrenme
Pandeminin üçüncü yılı olan 2022’de, iş tükenmişliğinin yükselişi tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Amerikan Psikoloji Derneği’nin Çalışma ve Refah anketi, anketten önceki ayda 1.501 çalışanın %79’unun işle ilgili stres yaşadığını tespit etmiştir. Beş işçiden üçü, işle ilgili stresin işte ilgi, motivasyon ve enerji eksikliğine neden olduğunu belirtmiştir. Toplamda, %36’sı bilişsel yorgunluk, %32’si duygusal yorgunluk ve %44’ü de fiziksel yorgunluk hissetmiştir. İşverenler, işyerlerini ve çalışma planlarını tasarlarken işle ilgili bu stresi dikkate almalıdır. Ayrıca, birçok çalışanın pandemi sonrasında meslektaşlarıyla yeniden bağlantı kurmak ve sosyal sermaye düzeylerini yeniden arttırmak istemeleri nedeniyle işyerlerinin nasıl daha güvenli hale getirileceği üzerine çalışmalar yapılmalıdır.
Dünyanın her yerindeki iş liderleri esnekliğe dikkat etmelidir. Çoğu kuruluş hibrit bir modelde çalışmaya devam ederken, endüstri liderleri otomasyona, kaynaklara ve insanlara yatırım yapmalıdır. Daha fazla şirket uzaktan çalışma seçenekleri sunduğundan, evden çalışmak isteyen profesyoneller daha fazla seçeneğe sahip olacaktır. Çalışanlar, bu yeni çalışma düzeni göz önüne alındığında, şirketlerin esneklik, sosyal uyum ve etkili iletişim sağlamaya yardımcı olmalarını beklemektedir. Esnek olmayan işverenlerin, yeni trendleri benimseyen rakiplerinden daha yüksek işten ayrılma oranları görmesi muhtemeldir. İşverenler, personeli daha geleneksel çalışma yapılarına geri döndürmeye zorlamak yerine, enerjiyi telekomünikasyon için çözümler tasarlamaya harcamalıdır.