Çalışma süreleri ve modelleri üzerine bir çalışma
Çalışma Bakanı Sn. Vedat Bilgin’in 18.07.2022 tarihli konuşmasında dile getirdiği “Çalışma saatleri azaltılmalıdır!” görüşünün iş dünyasında çeşitli yansımaları olmuştur. Şirketler ve çalışanlar, farklı çalışma modellerinin de olabileceğini konuşmaya başlamıştır. Halihazırda haftalık çalışma düzeninin esnetildiği ya da azaltıldığı örnekler çeşitli ülkelerde uygulanmaktadır. Örneğin İngiltere’de 30 şirket, haftada 4 gün çalışılan ve toplamda çalışma süresinin 32 saat olduğu bir mesai sistemi uygulamaktadır. İşletmelerde 6 ay uygulanacak bu sistem ile değişikliğin işletmeler üzerinde üretkenliğe etkisi ve çalışanlar açısından da sağlık, yaşam kalitesi yani kısaca refaha etkisi değerlendirilecektir. Peki ülkemizde şirketlerin ve özellikle gençlerin çalışma süreleri ve modellerine dair beklentileri nelerdir? Türkiye’deki çalışma modellerinin geleceği nedir?
Bu konuyla ilgili en yakın çalışma 2022 yılı içerisinde dijital işveren platformu Youthall tarafından gerçekleştirilmiştir. Firma, 241 şirkete, 613 çalışan genç ve 517 çalışan adayına (şu anda çalışmayan genç) online anket ile ulaşmıştır. Araştırmada ülkemizdeki çalışan adaylarının, çalışanların ve şirketlerin çalışma süreleri ve modelleri hakkındaki düşünceleri ve bakış açıları öğrenilmeye çalışılmıştır.
Yapılan çalışmada; katılan çalışanların %61,2’si mevcut durumda düzenli olarak ofiste çalışmakta, %22,1’i hibrit ve %16,7’si ise evden çalışmaktadır. 15-24 yaş grubunda tamamen evden çalışma oranının istatistiksel olarak anlamlı oranda yüksek olduğu görülmüştür. Çalışanların %50,9’u mevcut durumdan memnun olmadıklarını ifade etmişlerdir. Memnuniyetsizliğin temel nedenlerinin “çalışma veriminin düşmesi, yolda vakit kaybedilmesi ve sosyalleşmekte sorun yaşanılması” olduğu görülmektedir. Araştırmaya katılan genç çalışanların %83’ü “günde 6 saat çalışmaya” olumlu bakmıştır. Çalışma saatlerini azaltmanın bir diğer yolu olan “gün sayısını azaltma seçeneği” çalışan gençler arasında (hafta içinde çalışma saatini azaltma seçeneğine kıyasla) daha fazla taraftar toplamıştır. Ankete katılanların %88,9’u 4 günlük çalışma düzeninin kesinlikle uygulanması gerektiği görüşündedir. Özellikle 25 yaşından genç çalışanların genel ortalamanın da üzerinde ilgi gösterdiği gözlemlenmektedir.
Şirketlere baktığımızda ise; şirketlerin yarısı ofislerinde düzenli olarak çalışmakta, üçte biri hibrit bir çalışma düzeni uygulamaktadır. Uzaktan çalışmaya devam eden şirketlerin pandemic sonrası oldukça azaldığı gözlemlenmiştir (%14). Araştırmaya katılan şirket yöneticilerinin yaklaşık %80’i günde 6 saatlik çalışma düzenine olumlu yaklaşmaktadır. Çalışma süresinin azaltılmasına yönelik diğer seçenek olan çalışılan gün sayısını dörde indirmek, şirket yöneticilerinin %11’ine uygun gelmemiştir. Mikro ve küçük ölçekli işletmelerde gün azaltmaya itiraz oranı daha yüksektir. Şirketlerin sadece dörtte biri 4 gün çalışmaya olumlu bakmaktadır. %63 ise konunun değerlendirme aşamasında olduğunu, karar verilmediğini belirtmiştir.
Araştırmanın genel sonuçları şu şekilde özetlenebilir: Yapılan çalışma, gençlerin iş hayatından ibaret bir yaşamı reddettiklerini gösteriyor. Gençlerin yarısı çalıştıkları yerden ve iş hayatından mutlu olmadıklarını belirtiyor. Çalışma hayatına henüz atılmayan gençler bile çalışma saatlerinin azaltılmasını ve çalışma modellerinin hibrit olmasını istiyor. Pandemi ile hayatımıza giren uzaktan çalışma kültürünün ve merkeziyetsiz çalışma özgürlüğünün hem şirketler hem de çalışanlar tarafından kalıcı olması isteniyor. Bu sonuçlar şirketlerin, gençler tarafından tercih edilebilmeleri için, çalışanlarının şirket bağlılığını arttırabilmeleri için, iş verimliliklerini ve sonucunda şirket performanslarını koruyabilmeleri için çalışma düzenleri ve saatleri ile ilgili önlem almaları gerektiğini de açıkça göstermektedir.