İşyeri ve Tesis Yönetiminde Kadının Yeri
İşgücü piyasasında cinsiyet eşitsizliği dünya üzerinde büyük bir sorun olmaya devam etmektedir. Kadınların işgücü piyasasına katılımı son yıllarda küresel olarak düşmekle kalmamış, aynı zamanda diğer ekonomik fırsat göstergelerinde de kadınlar ve erkekler arasında ciddi eşitsizlikler ortaya çıkmıştır. Pandemi sonrası kadınlar erkeklerden daha yüksek oranlarda işgücüne yeniden dahil olmuş ve bu da 2022 yılından bu yana işgücüne katılım oranında cinsiyet eşitliğinde küçük bir iyileşmeye yol açmış olsa da, aradaki farklar genel olarak geniş kalmakta ve birkaç spesifik boyutta belirginleşmektedir. Kadınlar erkeklerden daha yüksek işsizlik oranlarıyla karşı karşıya kalmaya devam etmektedir; küresel işsizlik oranı kadınlar için %4,5 ve erkekler için %4,3 civarında. Kadınlar istihdamı güvence altına aldıklarında bile sıklıkla standartların altındaki çalışma koşullarıyla karşı karşıya kalıyorlar: 2020’den bu yana istihdamda görülen toparlanmanın önemli bir kısmı kayıt dışı istihdama atfedilebilir; dolayısıyla kadınlar için yaratılan her beş işten dördü kayıt dışı ekonomide yer alıyor; erkeklerde bu oran ise her üç işten ikisidir.
Sektörümüze; yani işyeri ve tesis yönetimi sektörüne baktığımızda; Tesis Yönetimi sektörü (FM) erkek merkezli bir alandır ve dünya genelinde tesis yönetimi rollerinde erkeklerin sayısı kadınlardan fazladır. İstatistiklere göre; kadınlar küresel tesis yönetimi iş gücünün ortalamada yüzde 22’sini oluşturmaktadır; ancak bu dağılım kıtalar ve bölgeler arasında eşit değildir. Örneğin Kuzey Amerika kıtası %25’lik kadın istihdam oranı ile en önde gelirken Orta Doğu’da kadınlar tesis yönetimi iş gücünün yalnızca yüzde beşini temsil etmektedir. İş gücündeki cinsiyet dağılımındaki bu uçurum hiyerarşinin üst seviyelerinde daha da genişlemektedir. Tesis yönetiminde giriş seviyesi rollerin yaklaşık üçte biri kadınlar tarafından üstlenilmektedir; bu oran diğer sektörlere göre önemli ölçüde yüksektir. Ancak kadınların yalnızca yüzde on beşi tesis yönetiminde üst düzey pozisyonlarda yer alabilmektedir. Bu endişe verici eşitsizliğin nedenleri olarak; esneklik eksikliği, cinsiyet dostu olmayan çalışma alanları, katı protokoller ve kadın mentorların eksikliği v.b. gibi çeşitli faktörleri gösterebiliriz.
IFMA’nın “İşyeri ve tesis yönetiminde kadınlar: İşyerinde Trendler” raporuna göre; FM profesyonellerinin çoğunluğu, cinsiyetlerine bakılmaksızın tesis operasyonlarını birincil iş fonksiyonları olarak görüyor. Tesis operasyonlarında %70 ile kadın tesis yöneticileri en büyük paya sahip olup bunu sırasıyla gayrimenkul (%7), inşaat ve projeler (%4) ve iç tasarım ve mekan planlama (%4) takip etmektedir. Tesis Yönetiminde, tasarımla ilgili işlerde kadınların erkeklere kıyasla bulunma olasılıkları daha yüksek, mühendislikle ilgili işlerde ise daha düşüktür.
Ancak FM’deki bu cinsiyet eşitsizliğinde son birkaç yılda değişim izlenmektedir. ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu tarafından yapılan bir araştırmada, ABD’de tesis yönetimindeki giriş seviyesindeki kadınlarının oranının 50% seviyelerine doğru geldiği raporlanmıştır. Ayrıca liderlik pozisyonlarındaki kadın çalışanların sayısında da ciddi bir artış görülmektedir. Bu artışta yönetim seviyesinde oluşan farkındalığın etkisi büyüktür. Dahası kuruluşlar, ekip çeşitliliğinin uzun vadede sektöre fayda sağlayacağının farkına vardılar.
Meetrooms olarak kadınların FM sektöründe yeterince temsil edilebilmesi için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiriyoruz. İç bünyemizde ve hizmet verdiğimiz kurumsal işletmelerde kadın temsilinin artması için kadınlara pozitif ayrımcılık uyguluyoruz.